Leitha Keşiş
Mesaj Sayısı : 17 Yaş : 37 Rp Düzeyi : Çığır açan akla zarar Tarafı : İstediği yerde! Kan Durumu : Yarım/Nasıl olduğunu bilirsin! Asa : İsimsiz! Rp Yaşı : Kim bilir? Patronus : İmpala Rp Sevgilisi : Kapalı! Özel Yetenek : Vampir Kayıt Tarihi : 22/09/09
| Konu: Hüzünlü Kabulleniş C.tesi 31 Ekim 2009, 15:34 | |
|
En son Leitha tarafından C.tesi 31 Ekim 2009, 15:39 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Leitha Keşiş
Mesaj Sayısı : 17 Yaş : 37 Rp Düzeyi : Çığır açan akla zarar Tarafı : İstediği yerde! Kan Durumu : Yarım/Nasıl olduğunu bilirsin! Asa : İsimsiz! Rp Yaşı : Kim bilir? Patronus : İmpala Rp Sevgilisi : Kapalı! Özel Yetenek : Vampir Kayıt Tarihi : 22/09/09
| Konu: Geri: Hüzünlü Kabulleniş C.tesi 31 Ekim 2009, 15:36 | |
| Dizleri üzerine çökmüş kara saçları gri cübbesi üzerine dağılmış genç kadın gözleri kapalı dua ediyordu. Her aldığı can için bir kez daha... Yüreği huzura kavuşamayacaktı biliyordu ama yinede başkalarına eziyet çektirmekten vazgeçemiyordu. Göğüs hizasında kalan ellerini birbirinden ayırdı ve Notre Damme Kilisesi'nin yıkılamazmış gibi duran resimlerle süslü karşı duvarına baktı. Renkli camlardan geçen ay ışığı değişik bir harmoni sunuyordu Leitha'ya. Gözlerini tekrar kapadı; çöktüğü dizlerini iyice kırarak oraya yığıldı kaldı. ' Ona yaptırmak istediğini Prudencia yapmamışken kız kardeşine yaptıracağını nasıl sanırsın?' İkizinin sesi beyninde çınlarken kendi düşüncelerini ondan saklamaya çalıştı. Onun için hiçbir şey çözümsüz değildi. Elbette Paciencia teklifini kabul edecekti. Ona sunacağı tehdit yaralı bir kızın kolayca atlayacağı bir tercih olacaktı. Kızın yaşadıklarını kısa bir an gözlerinde görmüştü; sevdiklerini kaybetmenin ıstırabını yaşamış olmanın verdiği dinginlikle kendince korumaya çalışacaktı ablasını. Kapalı gözleri ile başı geriye kaydı ve yüzüne sinsi, vahşi bir gülümseme yayıldı. Bu haliyle transa geçtiğini sanan genç rahibe yanına yaklaştı. Kokusunu iliklerinde hissediyordu. Ama ona dokunmak en son yapacağı şeydi. Kanını içmek için buradan ayrılacağı günü bekliyordu. “ İyi misin rahibe?” Gözleri aniden açıldı ve bakışları anlık zaman diliminde kadını buldu. Korkuyla bir adım geriye çıkan rahibeye tatlı sahte gülüşle karşılık verdi. “ Elbette Lelia, beni merak etme!” Onlara hasta imajını çizmek çok kolaydı; kandırmak yılların deneyimi olmuştu. Gerçi biliyordu etrafını saran tılsımdı onları Leitha'yı izlemeye iten. Uzaklaşan kan kokusu kadının gittiğine işaretti. Gözlerini tekrar kapadı; artık saniyelerle sayılmalıydı bekleyiş. Bu sefer ikizi Liet buna engel olamayacaktı. Itha'ya kim engel olmuştu ki? Kocaman kilise kapılarının açıldığını işitti. Ayak sesleri ve koku arkasından esen rüzgarla içeri yayıldı. Leitha'ya ulaşması için kısa bir an gerekti. ' İşte kurbanım geliyor Liet; engel olmak boşa!' Kadının kokusu çarpık gülümseme yaydı ve başını güzel kokunun etkisiyle yana eğdi. Arkasındaki sırayla dizilmiş koltuklara oturduğunda ses kesilmişti. Kadın ona seslenmedi. Leitha'yı tanımıyordu nede olsa ama Mandel'in kokusu sinmişti tenine; kimbilir nasıl sarılmıştı bebekken ona. Yavaşça oturduğu minderlerden doğruldu. Arkasını döndüğünde Mandel gibi sarışın bir kadın onu bekliyordu. Görünümüyle ablasına hiç benzemeyen cadının yanına doğru ağır adımlarla ilerledi. Meydan okur bakışları Leitha'yı eğlendirmişti. Hayatının değeri Lietha sayesinde artmıştı. Leitha'ya kalsa; işi olmasa onunla tanışmaktan kaçınırdı. Yanına oturdu; eli saçlarına gitti. Yumuşak saçları armakları ucunda hissetti. Rahatsız olan kadın kafasını sertçe çevirerek saçların parmaklarından ayrılmasına neden oldu. Tek kaşını havaya kaldırarak oyunu kurallarına göre oynamaya karar verdi. ' Bakalım ablana ne kadar değer veriyorsun?' “ Hoş geldin Paciencia, yanılmıyorum değil mi? Sen Prudencia'nın biricik kardeşisin! ” Kinaye ile kurduğu cümle dişleri arasından alayla birlikte çıktı. Eğlenmeye başlamıştı. Gecenin bu vaktinde hep eğlenmez miydi? Derince kokusunu içine çekti ve biraz önce parmaklarına sinmiş saçların kokusunu burnuna götürerek kokladı. Cadı olduğu için şanslı sayılırdı. Leitha'nın kalın kaplı defterine yazılan tek kişiler muggle olan asalaklardı. | |
|
Paciencia Fé Cela Bakanlık Müsteşarı
Mesaj Sayısı : 26 Yaş : 31 Nerden : İspanya Rp Düzeyi : Çığır açan,akla zarar ! Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp Yaşı : 23 Patronus : Yaguarundi Kayıt Tarihi : 25/02/09
| Konu: Geri: Hüzünlü Kabulleniş C.tesi 31 Ekim 2009, 16:17 | |
| Burada ne işim var benim? Kafam çok karışık. Ne de geldiğimi ona neden güvendiğimi bilmiyorum. Güvenip güvenmediğimi de bilemiyorum. Sessizce içeri girdim. Kilisenin soğuk duvarlarına bakarak sessizce yürümeye başladım. Belki de içimdeki korkuyu dışa vurmalıydım. Prudencia'yı arayıp gelmesini istemeliydim. Ama artık o ablasının gölgesinde saklanan küçük kız değildim. Zaten hiçbir zaman öyle olmamıştım. Kilisenin o soğuk banklarından birine otururken aklımdaki soruların cevaplarını bulmaya çalışıyordum. Kimdi o kız? Ve neden benimle görüşmek istemişti. Korkuyordum. Hayatımda ilk defa birşeyden bu kadar çok korkuyordum. O kızda tüylerimi ürperten, beni korkutan birşey vardı. İçten gelen bu duygu beynimi kurcalıyordu. Ne kadar korksam da cesur görünmeye çalışıyordum. Gerekirse meydan okuyabilirdim. Benim için çokta zor bir durum değildi. Ama genede son derece dikkatli olmaya çalışıyordum. Ve galiba başarıyordum. Oradan oraya giden rahibeleri izlerken bana doğru gelen kadını farkettim. Uzun siyah saçlı güzel bir kadın. Genç görünmesine karşın, gözleri yaşlı ve hırçın bakıyordu. Yanıma oturdu ve birden elini saçıma daldırdı. Hışımla başımı çektim. Laubalilikten hiç hoşlanmazdım. Alaycı konuşmalardan da nefret ederdim. "Evet, ben Paciencia'yım. Fakat beni neden buraya çağırdığınızı anlamadım." Sesim beklediğimden daha da düzgün çıkmıştı. Bu iyi birşeydi. | |
|
Leitha Keşiş
Mesaj Sayısı : 17 Yaş : 37 Rp Düzeyi : Çığır açan akla zarar Tarafı : İstediği yerde! Kan Durumu : Yarım/Nasıl olduğunu bilirsin! Asa : İsimsiz! Rp Yaşı : Kim bilir? Patronus : İmpala Rp Sevgilisi : Kapalı! Özel Yetenek : Vampir Kayıt Tarihi : 22/09/09
| Konu: Geri: Hüzünlü Kabulleniş C.tesi 31 Ekim 2009, 17:04 | |
| Konuşmalarında ufak bir serzeniş duyumsamıştı. Ablasına tek kelime etmediği her halinde belliydi. Bakışları Leitha'yı delip geçecek kadar keskinliğe bürünmüştü. Mandel'in kanının asilik yaratttığına emindi. Koku içini işledikçe yanında durmak daha da zor hale gelsede kendini bu kokuya kapamayı öğrenmişti. Sizli konuşmasına sessizlikle karşılık verdi önce ve ardından başını çevirerek önündeki heykelcilere baktı. İsa'nın çarpığa gerildiği heykelde sabitlendi. Sesi buz kesmiş gibi sert ve keskin bir biçimde çıktı. “ Bakalım kendini ne kadar tanıyorsun; sınırların neler Paciencia? ” Cübbesinin yenini düzeltti ve heykelin el kısımlarını inceledi. Çivileri bedeninde hissetmiş gibi ürperdiğinde koku yine benliğine girmişti. Liet bu duyguya emin olmak ister gibi beyninde yankılandı. ' Şuan olduğu gibi onunda ürpermesini isteyemezsin Itha, bırakta gitsin! Dediğini yapmasının bize ne yararı olacak ki?' Sustu; onunla konuşmak her şeyi değiştirebilirdi. Derince soludu onu duymamak için. Gülümseyerek bakışlarını heykelden alıp sarışın kadına çevirdi. Güzeldi, saf berrak teni bu karanlıkta bile ilgi çekiciydi. Boynu, saçlarının gizlediği boyun; sınırlarını çizmesine neden olan bir duraksama yaşamasına sebepti. Kadının bakışlarında az da olsa merak okunuyordu. Artık isteklerini dile getirme zamanıydı. “ Senden istediğim çok ufak bir görev var, Paciencia! Oldukça ufak!” Parmaklarının ucunu birleştirerek ufaklığı simgeleyen bir hareket yaptı. Bakışları parmakları ucunda beklerken konuşmasına tekrar başladı. “ Senden kehanet odasına girip iki bacaksızın yaptığı kehaneti çalmanı istiyorum! Buna ulaşacak üst düzey göreve sahipsin. Bu senin için kolay olsa gerek.” Bakışlarını ona çevirdiğinde kadının yüzünde rastlamadığı güçlü bir ifade vardı. Gurur ve güç onunlaydı. Eğer kabul etmez ise sunacağı şey karşısında seçneği yoktu. Eninde sonunda bunu yapacaktı. Gülümseyerek tekrar bakışları heykellerin olduğu tarafa döndü bu sefer tepedeki renkli camların seyrine dalmıştı. | |
|
Paciencia Fé Cela Bakanlık Müsteşarı
Mesaj Sayısı : 26 Yaş : 31 Nerden : İspanya Rp Düzeyi : Çığır açan,akla zarar ! Tarafı : Karanlık Kan Durumu : Safkan Rp Yaşı : 23 Patronus : Yaguarundi Kayıt Tarihi : 25/02/09
| Konu: Geri: Hüzünlü Kabulleniş Perş. 15 Nis. 2010, 19:41 | |
| Ne kadar da aptaldım. Tabii ki beni kullanmak istiyordu. Oradan ne gibi görünüyordum? Aptal mı? Sinirlerimin gerildiğini, kaslarımın gerginleştiğini hissedebiliyordum. Bu saçma sapan konuşmayı daha fazla sürdüremezdim. Yüzünü incelemeye başladım. Soğuk teni, insanları kendinden uzaklaştırmasına yetecek güçteydi. O bilindik duygularımla, büyücü olmadığını anlayabiliyordum. Neydi bu? Rahibe falan mı? Ne saçmalıktı ama! Gözlerindeki o değişik duyguyu hissettim bir an. O an anlamıştı bedenimin derinliklerinde bir düşünce sanırım, karşımdakinin ne tür biri olduğunu. Nedense telaşlanmamıştım. Fakat buradan uzaklaşmam gerektiğini biliyordum. Sessizce ayağa kalktım. Tek kelime etmeden banktan ileri doğru yürüdüm. Çıkışı varmak üzereyken durdum. Ayağa kalkmış bana bakıyordu. Göz göze geldik bir an. Sakinliğimi koruyordum. Onun da beni duyabileceğini bildiğim bir sesle. “Kusura bakma, ne yapmaya çalışıyorsan, teksin. Sana asla yardım etmeyeceğim.” Pelerinim havalanırken, açık kapıdan dışarı, Notre Damme kilisesinin kapısına doğru, rüzgarlı havaya atıldım. Fakat tekrar karşılaşacağımızı biliyordum. | |
|