Florean Fortescue'nun 1. Masası

Zachary, ne zamandır dükkanına kimsenin gelmediğinden yakınırken birden kapı açıldı. Kapını hemen üstünde bulunan rüzgar çanı, yüksek sesle bağırmaya başladı. Kapının içerisinden giren küçük, sevimli bir kız, kafasını kaldırarak rüzgar çanına baktı. Kendi kendine minik bir gülümseme yaparak Masa 1'e oturdu.

Zachary, müşteri gemesine sevinmişti. Çünkü kaç gündür hiç Galleon kazanamıyordu. Hemen küçük kızın oturduğu masaya gitti ve " Hoşgeldin minik kız. Ne alırdın? Daha doğrusu hangi dondurmadan kaç top? " dedi gülümseyerek. Asasını çıkartarak masanın üstüne değdirdi ve asanın hemen altında menü defteri belirdi. " Sen bu menüye bak. Ne alacağını belirleyince bana seslen, ben gelirim. " dedi gülümseyerek. Zachary çok iyi görünüyordu.. Kızın sevimliliği Zachary'e de yansımıştı...

Loran Summer'ı çok özlemişti, kaç zamandır görüşemiyorlardı. Okul yeni açıldığı için bu normaldi esasında. Organize olmak, ders programı almak ve bunun gibi daha pek çok iş vardı. Loran bu sebeple baykuşhaneye çıktığında ailesinden mektup beklerken, Summer'dan mektup geldiğini görünce çok heyecanlandı. Hemen açtı ve mektubu okudu:

''Loran. Seni çok özledim. 2 haftadır görüşemiyoruz. Biliyorum ki sende beni özledin. Bu hafta sonu Cumartesi günü seninle Florean Fortescue'nun Dondurma Dükkanıda buluşalım. Seni seviyorum. Summer Kristen... ''

Loran mektubu okurken heyecanı giderek artmış sonuna geldiği zaman ise heyecan tamamen vücudunu kaplamıştı. Orada olacaktı, başka çözümü yoktu. Summer'ı çok özlemişti ve bu özlem sayesinde onu gerçekten çok sevdiğini anlamıştı.

Üstünü başını düzeltip dondurmacının yolunu tuttu. Yaklaştıkça içinde garip bir his oluşuyordu.

Dondurmacıya girdiğinde önce dondurmacıyı gördü, belli bir havası vardı ve sanki kafasında başka bir şeyler vardı. Daha sonra kafasını çevirdi ve işte Summer ordaydı. Koşarak onun yanına geldi ve ona sarıldı. Sarılmaları bittikten sonra elinden tutarak masaya oturttu ve;

''Nasıl geçiyor her şey?'' diye sordu.

Zachary, bu 2 çocuğu görünce içi içine sığmamaya başladı. Çünkü dondurma dükkanın da uzun zamandır küçük aşıklara rastlamamıştı. Kızın ve oğlanın yüzüne dikkatlice baktı. Evet. Onlar ablası Sharpella'nın son yazdığı haberinde bulunan 2 çocuktu.

Dondurmaları hemen hazırladı. Oğlandan aslında dondurma siparişi almamıştı ama 2'sine de kaselerde 5 top dornurma götürdü. " Afiyet olsun çocuklar. Hadi bu seferlik dondurmalarınız benden. " dedi Zahary heycanla. Arada bir çocukları sevindirmek onu mutlu ediyordu...

Loran Summer'ı dinlerken bir an onu duyamadığını fark etti. Güzelliği ve hareketleri ön plana çıkmıştı. Belli bir süre durduktan sonra kafasını ani bir sallama ile yeniden dünyaya dönmüştü. O sırada Summer ona Cadı gündemi hakkındaki haberi soruyordu. Ellerini tutmaya devam ederek cevap verdi:

''İlk başta benim aklıma geldi Summer, Hufflepuff, Slytherin olayı ama biz bir şey demediğimiz sürece kimse bize karışamaz. Sonuçta hanigimiz sonuna kadar iyi veya kötü olabiliriz ki? Hem zaten şu geçen sürede hiç bir daha aklıma gelmedi bu sorun'' dedi.

İnanamıyordu bu kızı bu kadar özlediğine.

Loran Summer'ın söylediklerini düşündü. Eğer sevdiği kıza böyle bir güven verdiyse mutlu olmalıydı. Gözlerinin içine bakan bu kız, belkide Hogwarts'ın ya da hayatının sonuna kadar onun yanında olacaktı. Loran'ında istediği buydu sanki. Bu düşüncelerden uzaklaşıp tekrar Summer'a döndü.

''Sen ne düşündün o yazı hakkında?'' diye sordu. Meraklı bir ses tonu vardı.

Loran Summer'ın cevabı üzerine aşkının değerini iyice anlamıştı. Önerilen dondurmayı seve seve yedikten sonra Summer'a hak verdi. Bu dondurma ayrı bir güzeldi. Tıpkı Summer gibi. Dondurmayı Summer'a geri verdikten sonra, ağzını silip, sordu:

''Nasıl, alışabildin mi Hogwarts'a?''